Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Alatay hakkında verdiği ‘hak ihlali’ kararına uymaması ve Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasının ardından başlayan ‘yargı krizi’ ile ilgili tartışmalar sürüyor.
Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, “Bu kavgayı gördük” başlıklı yazısında, 2014 yılında Anayasa Mahkemesi’nin Ergenekon davasında tutuklu bulunan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında hak ihlali kararı verdiğini anımsatarak şunları anlattı: sonrasında ne oldu?
İstanbul Özel Yetkili 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin aralarında İlker Başbuğ’un da bulunduğu Ergenekon sanıklarının tahliye talebini reddettiğini hatırlatan Pehlivan, şöyle devam etti:
“Durum böyle olunca AKP soruyor ‘Ne oluyor?’ Adalet Bakanı’ndan HSK daire başkanlarına kadar herkes, ağır ceza mahkemesinin Anayasa Mahkemesi kararını tanımamasını eleştirdi ve hep bir ağızdan “Yetki gaspı var” dediler.
Yetmedi… HSK 3. Dairesi, kapatılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Hasan Hüseyin Özese ile üyeler Sedat Sami Haşıloğlu ve Hüsnü Çalmuk hakkında soruşturma başlattı.
Sonra ne oldu biliyorsunuz… 15 Temmuz’du, Fethullahçıların devleti nasıl ele geçirdiği anlaşıldı ama yine ders alınmadı.
Her şey çok benzer değil mi?
Gelin görün… Anayasa Mahkemesi’nin dün aldığı karara ‘hayırlı olsun’ diyerek destek verenler, bugün Can Atalay için örnek karar veren Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasından bahsediyor. Nasıl düşünmezler? Amaçları sadece rakiplerini gülümsetecek bir oyuncak değil, aynı zamanda kendi soluk borusunu da açmaktır.” (HABER MERKEZİ)
