Türkiye 14 Mayıs seçimlerine hazırlanırken, cumhurbaşkanları ve siyasi partiler çalışmalarını hızlandırdı. Siyaset sahnesinde her geçen gün artan telaffuzlar tartışılırken, eski MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural’dan dikkat çeken bir paylaşım geldi.
“SEÇİM SAVAŞI, SAVAŞ GÖSTERGESİ”
Seçim sürecine ilişkin sessizliğini sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla bozan Vural, “Seçim… Ya işgalciler, ya biz… Ya şampanya patlatanlar, ya biz… Ya emperyalistler, ya teröristler. , ya… Ya düşmanlar, ya… kâfirler, ya darbeciler, ya… Ya kötüler, ya… Ya kirliler, ya dikte, ya… Ötekileri ve bizi kullanarak Nefsi Pazarlamak… Kurmaca ve algı yerine tercih… Soluduğumuz hava güvensizlikle o kadar kirlenmiş ki adeta boğuluyoruz. Tek amaç Öteki’ni yenmek! Sandıklara gömmek… Seçim savaşı, sandık mezar…”
“SEÇİM SERBEST Mİ YOKSA ZORUNLU BİR SEÇİM Mİ?”
Vural’ın paylaşımının devamında şu ifadelere yer verildi: “Bakış açısını daraltan, hep bir başkasını yaratma ve yok etme mantığını temel alan tek yanlı bir yapıya sahip olanlar, kendi özgür iradelerini yönetime devretmiş ve kendi haklarını savunmuşlardır.” tezi; düşünmeyen ve kendi inisiyatif haklarına sahip olmayan insanlara ihtiyaç duyduklarıdır.”Seçim özgür seçim mi yoksa zorunlu seçim mi? Demokrasi çaresizlikten ‘rıza üretmeye’ mi zorlanıyor? İki kurt ve bir kuzunun akşam yemeğinde ne yiyeceğine demokrasi mi karar veriyor? ‘Fikir ne derse odur, yol açsın, yol diyor, gerçek olsun.’ (Mevlana)
“KÖTÜLÜĞÜ REDDEDENLER VE HAYIRLARI RABBİ OLANLAR ÜZERİNDE NEDENLER BULUNMALIDIR”
Gerçeğe nasıl ulaşırız? İyi-kötü, güzel-çirkin, nimet-bela, yarar-zarar, umut-korku bir bütünün parçalarıdır. Bu özellikler değişime ve dönüşüme yön verir. Bu kılavuzu kullanmak bilgi, fikir, maliyete dayalı muhakeme, anlayış ve sorumluluk gerektirir. Bilgi olmadan fikir, fikir olmadan siyaset olur mu? İlkesiz politik söylemin amacını, amacını ve anlamını yitirmesi ortamı çölleştirmez mi? Ötekileştirme, kutuplaştırma ve kişiselleştirme ile siyaset nereye kadar? Bu sürecin yapısallaşması bizi nereye götürüyor? Önce böyle bir ortamın yarattığı çirkinliği bir kenara atarak, incelik ve inceliğe atfedilenleri akıl yürüterek, sorgulayarak ve doğruyu tercih etmeye yönelerek kendimizi yenilememiz mümkün olabilir. #HAYIRLI cumalar”
